- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
Beslenme yetersizliği fiziksel ve zihinsel işlevleri bozabilir
Malnütrisyon, yani beslenme yetersizliği özellikle kanser gibi hayatı tehdit eden hastalıkların tedavisini olumsuz etkileyebiliyor. Avrupa’daki son araştırmalar, kanserli yetişkin hastalarda beslenme yetersizliği görülme sıklığının yüzde 30.9’a kadar çıkabildiğini gösteriyor.
KEPAN Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Abbasoğlu
Kansere bağlı beslenme yetersizliği gelişimi ise kanserli hastaların yüzde 50-80’inde gözlenmektedir Kanserli hastaların yüzde 20-40’ında birincil ölüm sebebi olduğu tahmin edilmektedir.
Fakat beslenmesi iyi olan hastalarda, kanserin türü ya da evresi fark etmeksizin sağ kalım oranları dört kata kadar artıyor. Doğru beslenme, iyi yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri. Araştırmalar gösteriyor ki özellikle kanser gibi hayatı tehdit eden hastalıkların tedavisinde beslenmenin rolü oldukça büyük.
Beslenme yetersizliği durumunda kas kaybı, fiziksel ve zihinsel işlevlerin bozulması gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Günümüzde çoğu kanser vakası artık büyük başarıyla tedavi edilebiliyor. Fakat kanser türü veya evresi ne olursa olsun, beslenmesi iyi olan hastalarda sağ kalım oranları dört kata kadar artıyor.
KEPAN Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Abbasoğlu, kanser tedavisi ve beslenmeye dair bilgiler verdi:
2019 yılında Türkiye genelinde 3 bin 521 kanser hastası üzerinde yapılan bir çalışmada; yüzde 44’ünde yetersiz beslenme olduğunu saptadık. Bu araştırma hastanelere ayakta başvuran hastalar üzerinde yapılmıştı. Hastaneye yatan kanser hastalarında bu oran daha da yüksek. Derneğimiz tarafından 2015 yılında 20 il ve 7 bin 526 hastayı kapsayan bir başka çalışmada ise; hastanede yatan her iki kanser hastasından birinde ağır beslenme yetersizliği olduğunu gördük.
‘Beslenme tedavisinin hastalık seyrinde çok büyük etkisi var’
Ameliyat edilen ve beslenme bozukluğu göstermeyen kanser hastalarında, ameliyat sonrası enfeksiyon gelişme oranı yaklaşık yüzde 10’ken; ağır malnütrisyonlu kanser hastalarında bu oranlar yüzde 50’ye kadar çıkıyor. Hastanede yatış süreleri ise iki kata kadar uzuyor. Yine ağır beslenme bozukluğu gösteren hastalarda ölüm riski iki kat yükseliyor. Benzer rakamlar, kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda da görülüyor. Öyle ki, gelişen komplikasyonlar nedeniyle bazı malnütrisyonlu hastalar gereken tedaviyi kaldıramıyorlar.
Protein alımı çok önemli
Beslenme tedavisi kanser tedavisinin en önemli bileşenlerinden biri. Besin gereksinimi bütün kanserlerde bir miktar artar. Beslenmenin en çok etkilendiği kanserler, yemek borusu, mide ve pankreas gibi sindirim sistemi kanserleridir. Sağlıklı bir erişkinin kilogram başına günde 30 kilokalori tüketmesi önerilmektedir.
Örneğin 60 kg ağırlığındaki bir kişi günde 1800 kilokalori enerji almalıdır. Bu miktar kanser hastalarında da aynıdır. Yani toplam enerji tüketiminde önemli bir değişiklik yoktur. Sadece yoğun tedavi sonrası nekahat döneminde bu gereksinim kg başına 35 kilokaloriye çıkabilmektedir.
Proteinler toplam enerjiden belki de daha önemlidir. Kanser hastalarının normal bireylere göre biraz daha fazla protein almaları önerilmektedir. Örneğin 60 kg ağırlığındaki bir hasta günde 80-90 gram kadar protein almalıdır. Diğer bir ifade ile günlük enerji gereksiniminin yaklaşık yüzde 20’si proteinlerden gelmelidir. Öte yandan bizim hastalara önerdiğimiz önemli bir destek, tamamlayıcı besin öğeleridir. Bu ürünlerde enerji ve proteinin yanı sıra vitamin ve eser elementler de bulunmaktadır. Medikal beslenme destekleri, beslenme bozukluklarının önlenmesinde yarar sağlar.
