Türkiye’de her yıl 4 bin 500 kişi pankreas kanseri oluyor

Pankreas kanserinin en etkin tedavisi ne?

Görülme sıklığı giderek artıyor, sinsi bir şekilde ilerlediği için hemen belirti vermiyor, bu nedenle de tanısı geç konuyor. Üstelik ölümcül kanserler listesinin üst sıralarında yer alıyor… Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 4 bin 500 yeni pankreas kanseri tanısı konuyor.

Prof. Dr. Murat Gönenç

Acıbadem Altunizade Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Gönenç, “Tıptaki gelişmeler sayesinde pankreas kanseri tedavilerinde yaşam süresi giderek uzuyor. Eskiden düşünüldüğü kadar çaresiz bir kanser tipi değildir” dedi.

Pankreas kanserinin en etkin tedavi yönteminin cerrahi olduğunu belirten Gönenç, tümörün, çevreye yaymadan yani parçalamadan veya patlatmadan, olası yayılım alanları ile birlikte bir bütün olarak çıkarılması ile tedavi başarısının da arttığını belirtiyor.

Riski azaltmak mümkün

Bu hastalığın riskini artıran birçok faktörden söz etmek mümkün. Ancak en önemlileri kronik pankreas iltihabı, uzun süreli diyabet, ailesel yatkınlık, ileri yaş, obezite, sigara ve alkol. Hastalığı önlemek mümkün olmasa bile riskleri azaltmak ve erken tanı mümkün. Bu nedenle sigara içmemek, alkol tüketmemek, ideal kiloda olmak ve sağlıklı beslenmek riski azaltmaya yardımcı olur.

Ani gelişen diyabet haberci olabilir

Pankreas kanseri sarılık, sırt ağrısı, ani ortaya çıkan diyabet ya da var olan diyabetin kontrol edilememesi gibi şikayetlere yol açsa da genellikle bu yakınmalar dikkate alındığında tanı için geç kalınmış oluyor. Hastalığın tanısında temeli, radyolojik görüntüleme yöntemleri oluşturuyor. BT veya MR sayesinde pankreas kanserleri yüksek doğrulukta tanılanıyor. Kan testlerinde de CEA ve CA 19-9 gibi tümör belirteçleri tanı için kullanılabilir.

Pankreastaki kanser şüphesi olan dokudan biyopsi almak rutin bir uygulama değildir. Çünkü kanser dokusunun her yeri aynı yapıya sahip değildir. Biyopsi eğer doğru yerden alınmamışsa, sonuç yanlış negatif çıkabilir yani kişi kanser olduğu halde değilmiş gibi görülebilir. Ayrıca, özellikle ciltten girilerek yapılan biyopsilerde, teorik olarak tümörün bütünlüğünün bozulması ve etrafa yayılması riski mevcuttur. Bu nedenle, biyopsi tercihen endoskopik yolla alınır ve iki grup hastada tercih edilir. Ön planda cerrahi tedaviden ziyade kemoterapi uygulanması planlanan hastalar ve pankreas kanserini taklit eden selim hastalıklar açısından şüphe bulunan hastalar.

Cerrahi için geç kalınıyor

Belirtileri geç dönemde ortaya çıktığı için pankreas kanserine yakalananların yüzde 75’inden fazlası, cerrahi tedaviden fayda görebilecekleri evreyi geçmiş oluyor. Dolayısıyla, hastaların yüzde 25’inden az bir kısmında cerrahi tedavi uygulanabiliyor. En iyi sonuç, kanserli dokuların tamamen temizlenmesini sağlayan cerrahi ile elde edilir. Ancak hırçın bir tabiata sahip olduğu için, tek bir tedavi yöntemi ile  tedavi etmek mümkün değildir. Bu nedenle, cerrahi tedavi, kemoterapi ve radyoterapi bir arada kullanılır.

Onkolojik cerrahi, sadece tümörün alındığı ameliyat anlamına gelmiyor. Tümörü temiz sınırlarla yani kanserin görülmediği mümkün olan en az dokuyla, çevreye yaymadan veya patlatmadan, olası yayılım alanları ile birlikte bir bütün olarak çıkartmayı tanımlıyor. Bunun için bazen tümörle sarılmış bazense tamamen masum olan dokuları, organları veya damarları feda etmek gerekebiliyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir