Pozitif düşünceler hastalıkların panzehiri olabilir mi?

Kaygılardan uzaklaşmak için meditasyon yapın

Uzmanlara göre, son dönemlerde görülen pek çok hastalığın nedeni, stres ve kaygı. Kişisel gelişim uzmanı Dr. Turhan Güldaş, hastalıkların panzehirinin pozitif düşünce olduğunu söyledi ve “Hastalık, zihinle beden arasındaki iletişimin sağlıklı olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Bu iletişim sorununu fark etmek ve ortadan kaldırmak hastalıklardan korunmak için önemlidir” dedi.

Dr. Turhan Güldaş

‘Yaşam Sihirbazı’nın yazarı Güldaş, hastalıklardan korunmak ve sağlıklı yaşamak için önerilerde bulundu:

İlk kural pozitif düşünce: Farkındalığınızı yükseltin. Hastalığı; bedeninizin verdiği hata sinyali olarak değerlendirip, zihninizde bunu yaratan düşünce kalıplarını kırarak sorunu kökünden çözebilirsiniz. Düşünce yapınızı en yüksek seviyede bir farkındalıkla kontrol edebilmeli, sizi hasta eden düşünce kalıplarını belirleyebilmelisiniz. Sağlıklı olmayı, sağlığınızı korumayı sağlayan düşünce kalıplarını beyninize yerleştirmelisiniz. İyi bir beden, iyi bir enerji ve iyi bir ruh hali için beyninize olumlu düşünce kalıpları yerleştirmeniz gerekir. Beyin ne kadar sağlıklı ve pozitif düşünürse, insan o kadar sağlıklı ve enerjik olur, genç kalır ve o kadar az hastalanır. İnsanların içsel konuşmalarının, kendi kendilerine yorum ve analiz yapmalarının sonucunda negatif ya da pozitif düşünceler ortaya çıkar. Bunları yaparken pozitif olmak gerekir. Çünkü hastalıkların neredeyse yüzde 90’ı insanın beyninde üretilir. Genetik, fiziksel ve çevresel faktörlerden doğan hastalıklar sadece yüzde 10’luk bir dilimde kalır.

Olumlu cümlelerimizle yapacağımız içsel konuşmalarımız karşılığında sağlığımızı koruyabiliriz. Telkinlerimizin olumlu olması önemlidir. İnsan, beynine hastalıklı ve olumsuz düşünceler eklerse kendi kendini hasta edebilir. Beyin verilen her komutu ciddiye alır. Hastalığın adını anmamak insanın kendine çekmesini engeller. Olumsuz telkinlerin yarattığı stres hormonları, kalp ve damar hastalıkları, kanser, alerji gibi birçok hastalığa davetiye çıkarır.

Kimseyi suçlamayın, kendinizi değiştirin: İnsan her zaman ektiğini biçer. Bu yüzden kimseyi suçlamamak gerekir. İnsanın başına kötü bir olay geldiğinde veya gerçekten bir hastalığı varsa önce düşünce şeklini değiştirmelidir. Pozitif şeyler ekince pozitif sonuçlar elde edilir. Hasta olunca hatayı kabul etmek gerekir. Suçu kimseye yüklememek, düşünce tarzını değiştirmek lazım. Çözümü kimsede aramayın, hayatınızda hatalı yönler varsa demek ki, düşünce şekliniz hatalıdır. Radikal kararlar alın ve düşünce şeklinizi topyekün değiştirin.

Meditasyon yapın: Çok hareketli ve hızlı yaşıyoruz. Gün içerisinde beynimizde birikenleri boşaltmamız gerekir. Stresten ve negatif düşüncelerden uzaklaşın. Uyumadan önce meditasyon yapın.

Stresle baş etmeyi öğrenin: İnsanlar hayatın zorluklarıyla karşı karşıya geldiklerinde kara senaryolar yazar. Karamsar bir bakış açısı strese yol açar ve yaşlanmayı hızlandırır, hastalıklara davetiye çıkarır. Gelecek kaygısı, başarısızlıklar, korkular ve daha pek çoğu, negatif düşüncelerden beslenir. Tüm bu olumsuz telkinler, stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Stres de vücudu içten kemiren zehir gibidir. Aslında her dakika milyonlarca hücre ölüyor ve yenisi doğuyor. Vücudumuzda hücrelerimiz ortalama olarak yedi ayda yenilenir. Oysa ki stres hormonu salgılayan bir vücut, bu yenilenmeye direnir. Stresli bir vücut, bazı zehirler salgılar. Vücuttaki hücreleri öldürür. Bu da hastalıklara yol açar. Vücut direncini ve enerjiyi düşürür. Bir şey yaşadınız, olay yaşandı ve bitti, buna üzülmenin bir anlamı yoktur.

Kaygıdan uzaklaşın şimdiyi yaşayın: Dünü ve yarını düşünmek negatif hisler getirir, şimdide olmak önemlidir. Sürekli geleceği düşünmek, kara senaryolar kurmak insanı içten içe eritir. Dünü veya yarını düşünerek bugünde olan güzellikleri kaçırırsınız. Bugünün özelliklerinin farkında olamazsınız.

Negatif etki yaratan kişilerden uzak durun: Çevresel etkiler, aile, evlilik, ilişkiler, negatif enerjiyle yüklü arkadaşlıklar insanları etkiler. Paylaşımlarda negatif duygu varsa, bu yaşlanmayı hızlandırır, hastalıkları çoğaltır. Bu nedenle çevremizi seçerken dikkat etmemiz lazım. Çünkü baştan yapacağımız küçük seçimler geleceğimizi etkiler. Pozitif enerji veren insanlarla daha çok bir araya gelin. Enerjinizi alan ve negatif yüklü çevreden uzak durun, sınır koyun.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir