‘Nar kabuğu özütü içeren pastilin koronavirüsü yok ettiği ispatlandı’

Boğaz bölgesinde set oluşturan pastil virüs geçit vermiyor

Türkiye’nin önde gelen bilim kuruluşu tarafından laboratuvar ortamında yapılan araştırmalar sonucunda; nar kabuğu özütü içeren pastilin koronavirüsü yok ettiği ispatlandı. Pastilin ayrıca MERS ve SARS virüsleri üzerinde de etkili olduğu belirtildi. Bugün düzenlenen online basın toplantısında araştırmanın sonuçları açıklandı.

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman, toplum sağlığı ve koruyucu önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Pandeminin başladığı ilk günden bu yana bitkisel ürünlerden destek alınmasının önemini vurgulayan uzmanlar; özellikle vücut direncini artırmak için standardize edilmiş yüzde 100 doğal fitoaktifler içeren takviyelerin kullanılması gerektiğini belirtiyorlar.

Hücrelere zarar vermediği de kanıtlandı

Prof. Dr. Erdem Yeşilada

Laboratuvar ortamında bir havuza Covid-19 pozitif hücreler ve nar kabuğu özütü içeren pastil solüsyonu yerleştirildi. Bir saat gibi kısa bir zaman içinde nar kabuğu özütlü pastilin Covid-19 pozitif hücreleri öldürdüğü gözlemlendi. Bu süre içinde diğer canlı hücrelere hiçbir zarar gelmediği de kanıtlandı.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada konuyla ilgili şunları söyledi; “Covid-19 salgını hastalıklardan korunma, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve tedavi konusunda birçok yeni yaklaşımı ön plana çıkardı. Fitoterapi de bunlardan birisi. Fitoterapi kavramı, tamamen kanıta dayalı, sağlıkta koruyucu ve bütünsel yaklaşımları değerlendiren bir bilim dalıdır. Ben de bilim adamı olarak, bilimsel kanıta dayalı besin takviyelerinin kullanılması faydalı buluyorum” dedi.

Yeşilada, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl haziranda İtalya’da yapılan ve nar kabuğu özütü içeren pastil kullanımının virüsü yüzde 91 oranında yok ettiğini ispatlayan bir araştırmadan bahsetmiştim. Türkiye’nin önde gelen bir bilim kuruluşu da uzun süredir üzerinde çalıştığı bir araştırmayı sonuçlandırdı. Ne mutlu ki, araştırmaya göre nar kabuğu özütü içeren pastilin Covid-19’u yok ettiği resmi olarak ilk kez ülkemizde onayladı.”

Risk grubu daha dikkatli olmalı

  • Havalandırmanın kısıtlı olduğu alanları ziyaret edenler ya da işi gereği tüm gün bu alanlarda bulunanlar
  • Toplu taşımayı sıklıkla kullananlar
  • Plazalarda çalışanlar
  • Sık sık AVM’ye ya da markete gidenler

riski daha da artırıyor. Bu kişilerin koruyucu önlemler almaları hayati önem taşıyor. Virüsün ilk kuluçka merkezinin tükürük ve boğaz hattı olduğunu birçok kez vurguladık. Özellikle polifenol açısından zengin nar kabuğu, zerdeçal ve zencefil içerikli pastillerin virüsün boğazdan aşağı inmesini engellediğini biliyoruz. Çünkü pastil ağızda bir bariyer oluşturarak virüsün hücrelere girişini engelliyor. Böylece boğaz bölgesine bir set oluşuyor ve virüs akciğere ulaşamıyor. Herkes bu pastillere eczanelerden ulaşabilmektedir. Özellikle kalabalığın yoğun olduğu alanlara girmeden yaklaşık 1 saat önce aldığımızda bizi virüse karşı koruyacak önemli bir tedbirdir.

Pediatrik formları da var

Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman

Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman, “Soğuk algınlığı ve grip olguları üzerinde nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil bulunan pastillerin iki haftalık kullanımı sonucunda; yeni gelişen atakların çok az olduğu hatta üçüncü haftada atakların iyice azaldığı görülmüştür. Hastalık süresinin kısaldığı, komplike olguların belirgin olarak çok daha az sayıda geliştiği gözlemlenmiştir.

İşe giderken, okula giderken çocuğumuza verebileceğimiz pediatrik formları da var. Günde üç defa ağızda eriyinceye kadar tutup, sonra bir saat süreyle herhangi bir şey yiyip içmemek çok etkili olur. Öncelikle aşılandık ama yine de korunmaya devam etmemiz gerekiyor. Çünkü hastalığı başka insanlara bulaştırma riskimiz olabilmektedir.

Tükürük bezi akciğerden çok daha fazla miktarda ACE 2 reseptörü içeren bir doku. Bu anlamda baktığımızda; özellikle tükürük düzeyinde virüsün olabildiğince baskılanabilmesi bulaştırıcılığı azaltmak açısından önemli bir avantaj sağlayacaktır. Bu kadar bitkiye dayalı maddelerden oluşan pastile karşı mutasyonlarla ilgili, bir duyarlılık değişimi olacağını beklemiyorum. Aynı şekilde aşıyla birlikte pastilin kullanılmasında herhangi bir sıkıntı yok. Aşı bir taraftan vücudumuzun genelinde bir koruyuculuk sağlarken; pastil giriş kapısında bir engel oluşturaraktır” dedi.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir