Yenidoğan sünneti ne zaman hangi şartlarda yapılmalı?

3 kilonun üzerindeki her sağlıklı bebek sünnet olabilir

Doğumu takiben ilk 28 günde yapılan sünnete ‘yeni doğan sünneti’ denmektedir. Yeni doğan sünneti hakkında ailelere önerilerde bulunan Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tural Abdullayev; ikinci haftadan sonra yapılması, hem bebeğin iyileşmesi hem de cerrahın daha verimli çalışması açısından faydalıdır” dedi.

Op. Dr. Tural Abdullayev

Motor gelişimin hızlı olması nedeniyle bebeğin hareketliliği her gün giderek artmaktadır. Bu yüzden ilk 1 aydan sonra sünnet işlemi zorlaşmaktadır. Bebeklerin işlem esnasında çok hareketli olmaları nedeniyle ellerini ve ayaklarını tutma gereksinimlerinin ortaya çıkması, birçoğunun ise daha sünnete başlamadan elleri ve ayakları tutulduğu için ağlayarak bu süreci protesto etmeleri cerrahın işini zorlaştırmaktadır. 3 kilonun üzerinde doğan ve medikal sorunu olmayan her sağlıklı bebeğin sünnet olabilir.

Hastaneden çıkar çıkmaz sünnet olmamalı

Bazı aileler hastaneden çıkmadan sünnet yapılmasını talep ediyor ama ben bu durumu önermiyorum. Burada karşımıza çıkan en büyük engel, bebeğinizin doğduğu gün aşı olmasıdır. Bildiğiniz üzere, Hepatit B aşısının ilk dozunun bebekler doğar doğmaz yapılması gerekir. Normalde biz cerrahlar aşılanmadan sonra en az 7-10 gün bekleriz. İş böyle olduğu halde neden aşılanmadan hemen sünnet yapalım? Sünnet de bir operasyon değil mi?

Aşıdan hemen sonraki günlerde ameliyat yapılması, iki farklı sorun ile karşılaşmamıza yol açmaktadır. Birincisi aşının işe yaramaması, yeterli bağışıklık oluşturmamasıdır. Ameliyat sırası ve sonrasında oluşan ağrı, kan şekerinin yükselmesi, ameliyathanede üşüme, cerrahi doku hasarı gibi nedenler bağışıklık sistemini baskılayarak aşıya karşı yeterli bağışıklık hücresi oluşumuna engel olacaktır. Diğer bir sorun ise aşının oluşturabileceği yan etkilerin ameliyatın oluşturabileceği yan etkilerle karışması ve bunların ayrımının yapılamama riskidir.

Kanama ve enfeksiyon riski düşük

Yenidoğan dönemindeki sünnet, ileri yaşlardaki işlemin oluşturduğu psikolojik travmanın da önüne geçiyor. Yenidoğan döneminde yara iyileşmesi hızlı olduğundan iyileşme döneminde problemler (şişlik, ödem, doku kaynamasında anormallikler gibi) neredeyse hiç görülmüyor ve enfeksiyon riski de azalıyor. Yenidoğanların genelde hareketsiz olması, genital bölgelerinin travmaya az maruz kalması ve penis damarlarının çapının küçük olması nedeniyle kanama riski çok düşüktür. İşlem sonrası ağrı kesici ihtiyacı neredeyse yok denilecek veya sadece ilk gün kullanılması gerekecek kadar azdır.

Sünnet yapılması gereken durumlar

  • Fimozis (Sünnet derisinin ucunun idrar akımına engel olacak şekilde dar ve kapalı olması)
  • Tekrarlayan sünnet derisi iltihaplanması (Balanit) ve sünnet derisinin penisin baş kısmı ile birlikte iltihaplanması (balanopostit)
  • Sünnet derisinin “Epstein incileri’’ (preputial (sünnet derisi) açıklığın hemen önünde, idrar akımına engel olan smegma (beyaz-peynirimsi madde birikintileri)
  • Sünnet derisinin kistleri (Epidermoid kistler)
  • Hidronefroz (Böbrek büyümesi) durumu: Sünnet böbrek büyümesini geçirmez ancak idrar yolu enfeksiyonlarını azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
  • Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları

Sünnet yapılmasına engel olan durumlar

  • Prematüre bebeklere sünnet yapılmamalıdır. Sürekli bir ıkınma hali içerisinde olurlar ve gaz problemi bağırsak gelişmesi tamamlanmadığı için daha erken başlar.
  • Düşük doğum ağırlıklı bebekler
  • Gastroözefagial reflü, pilorospazm veya metabolik nedenlere bağlı sık kusması olan bebeklere sünnet yapılamaz. Cerrahi girişimin yarattığı stres, ağrı ve kusmayı tetikleyebilmektedir. İşlem esnasında bebeğin kusarak kusmuğunun akciğerlere kaçmasına neden olabilmektedir. Kusma aralıkları sık değilse; önlem alıp cerrahi işlem yapılabilmektedir.
  • İnfantil kolik bebeklere sünnet yapılmaz. Yeni doğan sünnetine engel teşkil eden temel problemdir. Kolik bebekler, sürekli gaz sıkıntısı yaşayan bebeklerdir ve ameliyat masasında rahat durmadıklarından ve daha sünnete başlamadan nedensiz ağlama krizleri geçirdiklerinden bu tür bebekleri ilerleyen zamanda anestezi altında sünnet etmek daha uygundur.
  • Lokal anestezik maddeye karşı duyarlı olan bebekler
  • Kanamanın durmaması ile seyreden bazı kan hastalıkları (Von Willebrand hastalığı, hemofili hastalığı vb.) veya ailede kanama ile seyir eden hastalıkların olması
  • Işın tedavisine ihtiyaç duyulan ve fizyolojik olmayan sarılık
  • İkinci ve üçüncü derece perdeli penis (webbed penis)
  • Penis boyutunun küçük olması
  • Penisin gömülü olması
  • Penisin aks anomalileri (penil torsiyon) ve peniste görülen eğrilikler (kurvatur). Bebeğiniz işerken idrar akımı sağa veya sola doğru ise bu bir eğriliğin belirteci olabilir.
  • Hipospadias, halk arasında ‘peygamber sünneti’ diye bilinen, sanılanın aksine masum olmayan bir hastalıktır. İdrar deliğinin yerinde olmaması ile karakterizedir. Düzeltilmesi için bir veya birkaç ameliyat gerekmektedir.
  • İleri zamanda cerrahi gereksinimi doğacak patolojilerin olması (inmemiş testis, kasık fıtığı, su fıtığı, kordon kisti gibi hastalıklar nedeniyle ameliyat yapılırken sünnetin de eş zamanlı yapılması hem cerrahi hem bebek açısından konforlu olacaktır.)

Sünnet sonrası doğru bakım önemli

Yenidoğan sünneti, günübirlik bir işlemdir. Sünnetten 2 saat sonra yara yeri kontrol edilerek bebekler taburcu edilmektedir. Sünnet için açlık veya kan tahlili yaptırmak gerekmemektedir. Sadece doktorunuza muayene olmanız yeterli olacaktır. Doktor muayenesi sünnete engel teşkil edebilecek durumların saptanması açısından oldukça önemlidir. Sünnet sonrası penisin etrafında herhangi bir pansuman bulunmaz. Her bez değişiminde penis başı ve etrafına krem sürülür. Bu süreç 2 gün ila 7 gün arasında değişmektedir. Sünnet öncesinde penis lokal anestezik ilaçlarla uyuşturulduğundan işlem sonrası yaklaşık 6-8 saat arasında ağrı duyulmamaktadır. İlacın etkisi geçtikten sonra sadece ilk gün az miktarda ağrı gelişmektedir.

Bu ağrılar, ağrı kesici şuruplar veya makattan koyulan ağrı kesici fitillerle kontrol altına alınabilmektedir. Yara yeri 2 günde büyük oranda iyileşmektedir. Tam iyileşmesi ise 5 ile 7 günü bulmaktadır. Sıklıkla bebekler 2 gün sonra banyo yapabilir, aileler normal bakım sürecine geri dönebilirler.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir