‘Yeni normal’de onkoloji hastalarına önemli öneriler

Covid-19 endişesi kanser tedavisini geciktirebiliyor!

Covid-19 pandemisi sürecinde en yüksek risk grubundakilerden birini kanser hastaları oluşturuyor. Hastalar, enfeksiyona yakalanma korkusu ile hastaneye gitmekten çekiniyor. Bu durum tetkik veya tedavilerinin düzenli yapılamamasına ve hastalığın gidişatının olumsuz etkilenmesine yol açıyor.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Rıza Umar Gürsu

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Rıza Umar Gürsu, “Kansere yönelik kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya immünoterapi alan, radikal radyoterapi gören, lösemi, lenfoma gibi kan ve kemik iliği kanserleri olan ve bunlara yönelik tedavi alan, pandemi öncesinde kemik iliği nakli geçirip ve halen immün süpresif tedavi alan hastalar daha fazla risk altında olduğundan, bu hastaların mümkünse kendilerini izole etmeleri gerekir” dedi.

Kanser tedavisi tamamlanmış ve takip döneminde olan hastaların ise dışarı çıktıklarında maske takmaları, hijyene özen göstermeleri ve sosyal mesafeye özen göstermelerinin yeterli olacağını söyleyen Dr. Rıza Umar Gürsu “Hastanelerimiz hastalarımızın korunması için her türlü önlemi titizlikle almaktadır. Ama hastalarımızın da uyması gereken bazı kurallar vardır. Örneğin poliklinik muayenesine gelen hasta ve yakınlarının mutlaka maske takması gerekmektedir. Kontrollere erken ya da geç değil, mutlaka vaktinde gelmeli ve bekleme salonunda da sosyal mesafeye uymalıdırlar” şeklinde konuştu.

Bazı tedaviler ertelenebiliyor

Salgının ne zaman biteceği belli olmadığı için kanser hastalarının korkularının esiri olmadan tedavilerine ve takiplerine devam etmeleri gerektiğini belirten Gürsu, “Erken evre kanser tanısı almış ve adjuvan tedavisi tamamlanmış hastaların kontrol takipleri risk durumlarına göre ertelenebilmektedir. Buna verilebilecek en iyi örnek adjuvan hormon tedavisi alan meme kanseri hastalarıdır. Ayrıca il dışında yaşayan hastalarımız için de her türlü iletişim yolu ile bağlantı kurarak sorularını cevaplamaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

Yersiz endişeden kaçının!

Öncelikle kemoterapi ünitelerinin, hastaların korunması açısından özenle düzenlendiğini belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı şu bilgileri verdi: “Hastaların hastaneye geliş sıklıklarını ve kalış sürelerini azaltma açısından gerekli düzenlemeler de yapılmıştır. Bu düzenlemeler yapılırken Sağlık Bakanlığı ve Tıbbi Onkoloji Derneği’nin önerileri temel alınmıştır. Mevcut tedavileri devam eden, Covid-19 enfeksiyon şüphesi olmayan hastaların tedavilerine devam edilmesini önermekteyiz. Yine de bu hastalarda, hastaneye geliş sayılarını azaltmaya yönelik tedavi değişimleri (ağızdan alınacak haplar şeklinde) yapılabilmektedir. Yeni tanı almış hastaların tedavileri planlanırken, tedavinin hedefine göre planlamalar yapılmıştır. Tedaviler planlanırken mutlaka hastalar ile detaylı konuşmalı ve tedaviye birlikte karar verilmelidir. Tedavi katkısının sınırlı olması beklenen metastatik hastalıkta, ikinci ve ileri basamak tedaviler hasta ile görüşülerek ötelenebilir. Ancak sürecin ne zaman biteceğinin belli olmadığı unutulmamalı ve bu durum hasta ile açık açık tartışılmalıdır.”

İzole olmak önemli!

Sistemik tedavi alan hastalarda, kemoterapiye bağlı kan sayımının düşmesi ve enfeksiyon riskinin artması nedeniyle, tedavi sonrası hastalara mutlaka beyaz kanı yükseltici aşı desteği önerilmesi gerektiğini belirten Dr. Rıza Umar Gürsu, bu hastaların kemoterapi sonrası evde kalması ve  izole olması gerektiğini vurguluyor. Destek tedavi almakta olan hastaların hastaneye geliş sürelerini azaltmak için de hasta ve yakınları ile sıkı bir iletişimde olunması ve tedavilerin hastanın durumuna göre planlanması gerektiğini söyleyen Dr. Gürsu, “Kan ürünlerinin destek amaçlı verilmesinde de, hastanın kalış süresini en az tutacak şekilde bir organizasyon yapılmaktadır” dedi.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir