Ülkemizde her yıl 40 bin kişi akciğer kanseriyle karşılaşıyor

Akciğer kanseri cerrahisinde tek ve küçük kesiden ameliyat yapılıyor

Dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerin başında gelen akciğer kanseri günümüzde hızla yaygınlaşıyor. Ülkemizde her yıl 40 bine yakın kişi akciğer kanserine yakalanıyor.

Prof. Dr. Semih Halezeroğlu

Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, Akciğer kanseri sinsi ilerlediği ve ilk evrelerinde belirti vermeyebildiğinden, özellikle yıllardır sigara içenlerin hiçbir şikayeti bulunmasa da, düzenli kontrole gitmeleri şart” dedi. Prof. Halezeroğlu, akciğer kanseri cerrahisinde en yeni gelişmeleri anlattı.

Akciğer kanserinin tedavisinde cerrahi yöntem çok büyük önem taşıyor. Kanserin diğer organlara ve akciğer dışındaki lenf bezlerine yayılma yapmadığı durumlarda, yani birinci ve ikinci evrelerde ameliyat uygulanıyor. Ancak bunun için hastanın yapılacak olan ameliyata uygun düzeyde kalp ve akciğer fonksiyonlarının olması gerektiğini söylüyor. İleri derecede kalp ve solunum bozukluğu olan hastalarda operasyon özenli bir ameliyat öncesi değerlendirme sonrası gerçekleştirilebiliyor. Akciğer kanseri ameliyatlarında kullanılan iki ana yöntem var.

Biri; kaburgalar arasından açılarak yapılan açık yöntem, diğeri de göğüs boşluğu içerisine ilerletilen 10 mm genişliğinde bir kamera yardımıyla gerçekleştirilen kapalı yöntemdir. Tıbbi teknolojik yöntemlerin gelişmesi ve göğüs cerrahlarının tecrübelerinin artması sonucunda kapalı yöntem ile yapılan akciğer kanseri ameliyat sayısı belirgin şekilde artmıştır.

Torakoskopik yöntem nedir?

Bu gelişmelere paralel olarak hastaların operasyonları gerçekleştirilirken kendilerine verilebilecek zararı en aza indirmek için kapalı ameliyat yöntemler de gelişme gösteriyor. Geçmişte akciğer kanseri ameliyatı için hastanın göğüs kafesinde uzun bir kesi açılıyordu. Günümüzde ise halk arasında kapalı ameliyat denilen yöntemlerle ameliyatlar yapılıyor. Robotik ameliyatlarda veya standart kapalı yöntemde hastanın göğüs kafesi üzerinde 3-4 kesi yapılarak kamera ve farklı cihazlar ayrı bölgelerden ilerletilir. Bu da ameliyat sonrası hastalarda ağrıların uzamasına sebep olabilir. Bunu azaltmak için son yıllarda sadece bir kesiden yapılan torakoskopik yöntem geliştirilmiştir. Dünyada Tek Port VATS olarak bilinen bu yöntem hastaların ameliyat sonrası risklerini azaltıp normal yaşantısına erken dönmesine yardımcı olmaktadır.

İyileşme süreci hızlanıyor

Böylece ameliyat süresi kısalıyor, ağrılar azalıyor, hastaların büyük çoğunluğunda yoğun bakımda kalma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Ayrıca solunum fonksiyonları kısıtlı olan veya ileri yaştaki hastalarda ameliyatlar daha güvenli şekilde gerçekleştirilebilir hale gelmektedir.  Ameliyat sonrası tüm hastalarda kemoterapi gerekmiyor. Gerekli olan hastalarda tedaviye bir an önce başlama olanağı, kapalı ameliyatlarda daha yüksek.

Sigara içenlerin yılda bir kez muayene olmaları şart

Teşhis için hastanın yakınmaları, öyküsü ve muayene bulguları çok önemli. Tek başına bir akciğer grafisi akciğer kanseri teşhisinde yeterli değil. Belirgin solunumsal yakınmaları olan, uzun yıllar sigara içmiş hastalarda akciğer grafisinin normal görünmesi bir akciğer kanseri olasılığını ortadan kaldırmaz. Her yıl bir kez düşük dozda bilgisayarlı tomografi çekilerek akciğer kanseri varlığının araştırılması gerekir. Şüpheli durumlarda ayrıntılı teşhis yöntemlerine geçiliyor. Hastalığın erken teşhisi için çekilecek bilgisayarlı tomografinin ‘düşük dozda’ olması önemli; aksi halde gereksiz şekilde, risk grubunda olmayan kişilerin sürekli olarak normal ışın dozunda bilgisayarlı tomografilerinin çekilmesi sonucu ileride bazı olumsuz gelişmeler ortaya çıkması söz konusu olabiliyor.

 

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir