‘Rahim ağzı kanseri 100 yıllık testle yüzde 100 önlenebilir’

2030’a kadar rahim ağzı kanserinin kontrol altına alınması hedefleniyor

Global olarak her yıl 500 binden fazla kadına serviks/rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere; pek çok ülkenin desteği ile rahim ağzı kanserinin dünya üzerinden yok edilmesi hedefleniyor.

Rahim ağzı kanseri Türkiye’de yüzbinde 4.5 oranında görülüyor. Jinekolojik-üreme sistemi kanserleri arasında üçüncü sırada yer alıyor.

Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gökaslan

Academic Hospital Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gökaslan, bu kanserin yaklaşık 100 yıldır kullanılan smear testiyle yakalanabildiğini hatırlattı. Yüzde 100 önlenebilir olduğunu vurgulayarak, “Test sayesinde, erken dönemde hücresel bozuklukları tespit edip rahim ağzı kanserini yakalama şansına sahibiz” dedi.

Smear testi sayesinde kanserden ölüm oranları azalıyor

Gökaslan, “Rahim ağzı kanseri, insan hayatında iki dönem zirve yapıyor. İlki 35 yaş civarında ikinci zirvesi de 55 yaş civarında oluyor. Günümüzde rahim ağzı kanserinin teşhisi amacıyla iki toplum tarama testi kullanılıyor. Smear ve HPV testleri ayrı ayrı ya da beraber kullanılabiliyor. Beraber kullandığımız zaman tarama sıklığını 3 yıldan 5 yıla çıkarabiliyoruz. Smear testi periyodik olarak belirli aralıklarla yapıldığında riskli yapıları yakalama şansınız yüzde 95’lere çıkıyor. Tek bir kez HPV testi yaptığımızda da saptama şansımız yüzde 94. dolayısıyla ikisi beraber kullanıldığında etkin bir tarama yöntemi oluyor. Ancak HPV testini 30 yaşın altında kullanmıyoruz, sadece smear testini kullanıyoruz” diye konuştu.

Erken yaşta cinsel yaşama başlamak ve çok sayıda doğum riski artırıyor

Rahim ağzı kanserinin cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilebileceğini belirten Prof. Dr. Gökaslan, “HPV enfeksiyonlarını önlediğimiz zaman, yol açtığı hücresel bozuklukları erken dönemde saptadığımız takdirde gerçekten bu kanseri önleme şansına sahibiz. Erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak, çok eşlilik, kondomsuz cinsel ilişki, sigara içmek, bağışıklık sistemindeki bozukluklar, çok sayıda doğum yapmış olmak, uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklar risk faktörleri arasında” ifadelerini kullandı.

İlişki sonrası kanamaları hafife almayın

En sık görülen belirtisi, adet dönemi dışındaki kanamalardır. Bu kanama hafif, iltihabi ve kanlı olabilmektedir. Özellikle cinsel aktif yaşamı olanlarda cinsel ilişki sonrası görülen kanama çok önemli. Bu kanama araştırılması gereken bir kanamadır. Menopoza girdikten sonra herhangi bir kanama da yine alarm niteliğinde kabul edilmelidir. Kanamalar bir tümör oluştuktan sonra gerçekleşiyor ve cinsel ilişki gibi bir nedenle tetikleniyor. Adet kanaması dışında hiçbir kanama normal değildir, mutlaka doktora başvuruyu gerektirir.

Sigara büyük faktör 

Sigara, akciğer kanserinden sonra en çok rahim ağzı kanserine yol açıyor. Bu nedenle sigarayı bırakmak çok önemli. Pap testine en son konsensusa göre 21 yaşında başlanması gerekiyor. Bundan sonra her 3 yılda bir 24 – 27 – 30 yaşlarında yapılması ve smear testiyle takip edilmesi öneriliyor. 5 yılda bir yapılan HPV testi ile eğer yüksek riskli olan virüs tiplerinden saptanırsa o zaman smear testinin de yapılması gerekiyor. Smear testi aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz yapılabiliyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir