Pandemi sürecinde uyuz vaka oranları artış gösterdi

Ev karantinasında uyuz vakaları 2.5 kat arttı

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Kliniği tarafından yapılan çalışmaya göre; uyuz vakalarında 2.5 kat artış tespit edildi. Uyuz vakalarındaki bu artışın nedenlerine yönelik açıklama yapan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük; “Karantina sürecinde evlerde kapalı kalan insanların özellikle kalabalık ailelerin temasının artması ve Covid-19 bulaş riskini bertaraf etmek için kaşıntı ile belirti veren bu sürecin göz ardı edilmesi ile hastanelere başvuruda gecikilmesi uyuz vakalarında artışa neden olmuştur” dedi.

Küçük, hem çalışmayı anlattı hem de hastalık hakkına bilgi verdi:

Çalışmada; Mart-Eylül 2019 ile Mart-Eylül 2020 tarihleri arasındaki vakalar karşılaştırıldı. 2019’da polikliniğe başvuran hasta sayısı 36 bin 500 oldu. 2020 yılında bu sayı 26 bin 200’e düştü fakat buna rağmen 2019 yılında yüzde 0.71 olan uyuz vaka oranı, 1.77’ye yükselmiştir.

Avrupa ülkelerinde alarm var

Son 5 yıldır uyuz vakaları ülkemizde giderek arttı. Uyuz salgınına dikkat çeken ve İspanya’da yapılmış bir çalışma da benzer sonuçları göz önüne sermektedir.

Uyuzun iki önemli belirtisi var. Bite benzer, gözle görülmeyen bir parazit türü olan Sarcoptes scabei hominis akarının deri altına yerleşmesi ile ortaya çıkmaktadır. Hastalık; vücudun farklı bölgelerinde kaşıntı, döküntü ve deri yaralarına yol açar. Özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve aynı aile bireylerinde benzer şekilde kaşıntı ve döküntünün ortaya çıkması uyarıcı en önemli iki belirtidir.

Hastalar en çok gece ve sıcakta artan kaşıntı ile kırmızı renkli döküntüler; bazen küçük su dolu kabarcıklar, bazen kirli görünümde tünel denilen çizgi şeklinde yapılar, küçük kabuklanmalarla doktora başvurabilir. Bel ve göbek çevresi, el bileği iç yüzü, parmak araları, kalçalar, koltuk altları, kadınlarda meme bölgesi, erkeklerde genital bölge daha sık görülmektedir. Bebeklerde ve yaşlılarda farklı olarak; avuç içi ve ayak tabanları, yüz, boyun hatta tüm vücut tutulmaktadır.

Her kaşıntı uyuz belirtisi midir?

Kişiden kişiye çok kolay bulaşan uyuz hastalığı, sanılan aksine kedi ve köpek gibi hayvanlardan insana bulaşmaz. Aynı zamanda hastalık paraziti taşıyabilen eşyalar yoluyla da geçiş göstermektedir. Özellikle aynı kıyafetleri giyen, aynı yatağı veya aynı havluyu paylaşan kişiler arasında daha kolay yayılabilmektedir. Yaş ve cinsiyet ayırt etmez. Her kaşıntı uyuz belirtisi değildir. Ancak geceleri şiddetlenen kaşıntı, küçük kırmızı renkli döküntüler ve özellikle diğer aile bireylerinde benzer yakınmaların olması uyarıcı belirtilerdir.

Uyuza karşı alınacak önlemler

El ele tutuşma, dans etme gibi uzun süreli deri teması ve cinsel ilişki ile bulaşabilmektedir. Ayrıca uyuz enfeksiyonu olan biri tarafından kullanılmış giyecekler, yatak örtüleri veya havluları paylaşma yoluyla da geçmektedir. Hastalar tedavi sonrasında iyi bir banyo yapmalı; giysiler, yatak çarşafları, nevresim ve örtüler 60 derecede yıkanıp ütülenmelidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı kapalı poşet içinde yaklaşık 3 gün tutulması gerekmektedir.

Tedavi tüm aileye eş zamanlı uygulanmalıdır

Tedavide en önemli kural;  aynı ortamı paylaşan kişilerin şikayetleri olmasa bile eş zamanlı olarak 1 kür tedavi almasıdır. Vücut yüzeyine uygulanan, yaşa ve hastanın durumuna göre miktarı değişebilen losyon ve kremler önerilmektedir. Bunlar doktorun önerdiği kullanım şekli ve sıklığına  göre özenle uygulanmalıdır. Deri yüzeyine uygulanan ilaçlara yanıt yoksa ağız yolundan alınanlar verilmektedir. Tedaviye paralel olarak eşyalardaki parazitleri yok etmeye yönelik uygulamalar da tercih edilmektedir. Bazen kaşıntıyı azaltmak için antialerjik ilaçlar da tedaviye eklenebilmektedir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir