Menopoz dönemine dair en çok merak edilen sorular

Menopoza girdikten sonra düzenli kontrol şart!

Adet döneminin bitmesi olarak tanımlanan menopoz, yumurtalıkların aktivitesini kaybetmesi sonucu östrojen hormonu salgısının azalması ve doğurganlığın sona ermesi dönemidir. Bir yıl adet olamama durumunda menopoz tanısı konulabişir.

Op. Dr. Gamze Baykan

Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gamze Baykan “Menopoz kadın için asla yaşlılık demek değildir. Gerekli tedavi ve destekle bu zorlu süreçten keyif alarak bile çıkabilirsiniz. Tedaviye kişinin gereksinimlerine ve genel sağlık durumuna göre karar verilmektedir. Tedaviler mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır” dedi.

Menopoza kaç yaşında girilir?

Ortalama 45-55 yaş aralığı olan menopoz, bazen daha erken veya geç yaşlarda da görülebilmektedir. Adetten tam kesilmeden önceki döneme premenopoz denmektedir. Bu dönemde de adet olunmaktadır fakat uzun veya sık aralıklı kanamalar ile geçen bir dönemdir. Yumurtalıklarda az da olsa yumurtlama fonksiyonu vardır. Bu yüzden gelişen östrojen hormon eksikliği ile düzensiz adet dönemi yaşanmaktadır. Bu dönem birkaç aydan birkaç yıla kadar farklılık göstermektedir.

Vücuttaki östrojen seviyesinin azaldığına ilişkin belirtiler nelerdir?

Öncelikle adet döneminde düzensizlikler, kanama miktarındaki değişiklikler dikkat çekicidir. Huzursuzluk, uykusuzluk, nöbetler halinde tarif edilen sıcaklık hissi, terleme, kilo alımı en sık yaşanan şikayetlerdir. Menopoz süresinin ilerlemesiyle geçen zamanda kemik erimesi (Osteoporoz), genital bölgede kuruluk, kaşıntı, idrarda yanma, idrar kaçırma, cinsel ilişkide zorlanma tarif edilen şikayetler arasındadır. Azalan östrojen seviyeleri sıcaklık hissi, aniden gelen terleme, yüzde kızarıklık hali gibi kişiyi huzursuz, mutsuz eden duygusal stres hali yaratır. Yaşadığı ortamın sıcaklığını azaltmak, duruma uygun giyinmek, medikal tedaviye uygun menopozun ilk yılarında olan kadınlara östrojen replasman tedavisi yapmak rahatlatabilir.

Menopoz kemik sağlığını nasıl etkiler?

Östrojen hormonu cilt, kemik, mesane, rahim, kalp damar yapısını da içine alan sistemler de olumlu etkiler sağlar. Eksikliği ile beraber kemik yoğunluğunda azalma, incelme, kırıklar, boy kısalığı, bel ağrıları yaşanmaktadır. İstatistiksel olarak kadınlarda kalp damar hastalıklarına rastlanma oranı menopozdan önce erkelerden daha azdır. Bu dönem östrojen seviyesinin azalması ile menopoz döneminde kadınlar aleyhine artış gösterir.

Kimler hormon replasman tedavisi almalı?

Menopoz döneminin getirdiği ruhsal şikayetler nedeniyle hayat konforu bozulduysa ve nispeten erken yaşta menopoz tanısı konulduysa; hormon replasman tedavisi düşünülmelidir. Östrojenin ağızdan veya lokal kullanımları mevcuttur. Bu tedavi sıcak basması, terleme, uykusuzluk, genital kuruluk, idrar yaparken ve cinsel ilişkide zorlanma, kemik erimesi gibi sorunları azaltmaktadır. Tedaviye kişiye göre karar verilmektedir. Meme kanseri, rahim kanseri, şiddetli hipertansiyon, kan pıhtılaşma sorunları, tromboz, emboli hikayesi olanlarda tercih edilmemektedir.

Menopozla başa çıkabilmek için hormon dışı seçenekler var mı?

Yaşam tarzını değiştirmek, sigara içmemek, kilo vermek, egzersiz yapmak, hobiler edinmek, aile ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek etkilidir. Fitoöstrojen olarak adlandırılan doğal östrojen kullanımları söz konusudur. Bunlar içinde isoflavinol, soya, blackcohosh bitki ekstreleri en sık bilinenlerdir. Ayrıca kalsiyum, D ve E vitamini, kolajen, ginseng kullanımları da tercih edilmektedir.

Menopozda tehlikeli yaratacak şikayetler nelerdir?

Vajinal kanama görülmesi, yumurtalıklarda kistler, büyüyen myomlar, memede ele gelen kitle, bacak ve bel ağrıları, varisler değerlendirilmelidir. Şikayet olmasa da senede bir kere kontrol gerekir. Bu kontrollerde; pap smear, ultrasonografi, meme ultrason ve/veya mamografi yapılmakta, kemik dansitometri aralığı kişiye göre karar verilmektedir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir