Kurban Bayramı’nı rahat geçirmenizi sağlayacak 10 öneri

Kurban eti porsiyonlarına dikkat!

Prof. Dr. Binnur Şimşek

Bayramda sevdiklerimizle büyük sofralarda buluşacak, bol bol sohbet ederken belki biraz da fazla kaçıracağız. Kızartma, tatlı, hamur işinin yanında Kurban Bayramı’nda sindirimi zor olan et tüketimi de artıyor. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirme sırasında hem de sindirimde zorluk yaratacağını söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Binnur Şimşek, “Özellikle mide ve bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, tercihen haşlama yöntemi ile pişirerek tüketmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğundan kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyonu olanlar yağsız ya da az yağlı etleri tercih etmelidir. Kısıtlı miktarlarda et tüketmeli, aşırıya kaçmamalıdır” diyor.

Şimşek, bayramı rahat geçirmenin püf noktalarını anlattı.

1-Kurban eti yenmeden önce kahvaltı yapılmalı

Kurban Bayramı sabahında mutlaka hafif bir kahvaltı yapılmalıdır. Aç karna sindirimi zor olan etin tüketimi midede hazımsızlık ve ağrı şikayetlerine yol açabilir.

2-Günlük sıvı alımını 2.5-3 litre düzeyinde tutup, fazla çay-kahve, gazlı içecekler tüketmekten kaçının.

Her zaman olduğu gibi en sağlıklı içeceğimiz su… Hazmı kolaylaştırır, tokluk hissini artırabilir. Bayram ikramların vazgeçilmezi olan kahve ve çay gibi yoğun kafein içeren içeceklerden mümkün olduğunca kaçınmalıdır. Eğer reddedemiyor veya vazgeçemiyorsak, açık çay ve düşük kafeinli kahve tüketmeye çalışmalıyız. Hazır meşrubatlar, gazlı içecekler ve soda içmek, hazmı kolaylaştırmaz, tuz yükü ve gereksiz şeker kaynağı oluşturan içeceklerdir. Et ve et yemekleriyle en iyi uyum sağlayacak içecekler su ve ayrandır.

3-Reflüyü tetikleyen besinlerin uzak durun.

Reflüden korunmak için katkı maddesi bol olan gıdalardan, kızartmalar ve yağlı besinlerden tüketiminden uzak durmalıyız.

4-İkramlarda sunulan tatlıların çeyreğini tüketin.

Bayram ikramlarının en önemlilerinden biri de baklava, revani, kadayıf, tulumba tatlısı gibi geleneksel şerbetli tatlılardır. Bir de buna et eklenince, ikram tabağı sindirimi son derece zor gıdalarla dolmaktadır. Karbonhidrat ve yağ içeriği çok yüksek ve kuşkusuz lezzeti de vazgeçilmez bu besinlerin her misafirlikte bolca tüketilmesi sonucu hem ciddi kilo alımı hem de reflü ve hazımsızlık şikayetleri ortaya çıkar. Bir porsiyonu geçmeyin.

5-Ana öğünleri aksatmayın, öncelikle tencere veya fırın yemeklerini tercih edin.

Günlük 3 ana öğünümüzü aksatmamalıyız. Pişirme usulümüz de sebze ve etlerin kendi suyu ve az miktarda yağ kullanılarak yapılan tencere yemekleri veya fırın yemekleri şeklinde olmalıdır. Kızartma ve ızgaraları tercih etmemeliyiz.

6-Ziyaretlere yürüyerek gidin, ikramları yavaş ve ölçülü yiyin.

Her bir ziyaretimizi mümkün olduğunca uzun tutmalı, ikramları yavaş ve ölçülü yemeliyiz. Aldığımız kalorilerin hiç olmazsa bir kısmını tüketmek için mümkün olduğunca yürüyerek gitmeyi tercih etmeliyiz. Bu küçük yürüme egzersizi aynı zamanda bağırsak sistemimizi de düzene sokup, sindirimi kolaylaştırabilir.

7-Glisemik indeksi düşük gıdalar tüketin.

Glisemik indeks; karbonhidratların kan şekeri üzerinde yarattığı etkidir. Daha hızlı kana karışıp kan şekerini yükselten karbonhidratların glisemik indeksi yüksektir. Glisemik indeksi ne kadar düşük olursa, o kadar uzun sürede tüketilen besin kana karışıp kandaki şeker oranını çok daha seviyeli bir şekilde yükseltir. Sindirim sistemimizi de çok yormazlar. Bu nedenle de glisemik indeksi düşük olan baklagiller, bulgur, şehriye, sebzeler, süt ve yoğurt gibi besinlere ana öğünlerimizde sıkça yer vermeliyiz.

8-Yemek sonrası hemen yatmayın.

Gün boyu ziyaretlerde bulunup yorulduğumuzda, eve dönüşte yemeği takiben hemen yatmak ihtiyacı içerisinde olabiliriz. Akşam yemeğini takiben 2-2.5 saat içerisinde yatmamalı, gerekirse rahat bir koltukta biraz zaman geçirmeliyiz. Aksi halde gece reflüleri de kaçınılmaz olacaktır.

9-Hazımsızlığı kalp hastalığı ile karıştırabileceğinizi unutmayın.

Hızlı yenilen ve ağır bir öğün sonrası besinlerin midede öğütülmesi zorlaşır ve mide boşalması da yavaşlar. Bu durumda göğsün hemen arkasında dolgunluk ve baskı hissi; sıkışma, ağrı veya spazm ile sonuçlanabilir.  Kalp krizi sanılarak acil poliklinik başvurularına sebep olabilir. Oysaki hazımsızlıktan kaynaklanan yakınmalarınız biraz yürüyüşle sağlanacak hafif egzersizle gerileyecekken, kalp kaynaklı bir ağrı eforla artacaktır. Bu nedenle hemen panik olmayın.

10-Mide şikayetlerinizi önemseyin.

Daha önceden olmayan ve yeni başlayıp devam eden tüm mide şikayetlerinizi önemseyin ve devamı halinde mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurun.


ETİKETLER


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir