Kanser hastaları Koronavirüs’ten korunmak için ne yapmalı?

Hangi hastalar daha fazla risk altında?

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, kanser hastalarının koronavirüsten nasıl korunabileceğine dair bilgiler verdi.

Dr. Tayfun Hancılar

15 Mart 2020 tarihindeki verilere göre, tüm dünyada açıklanan 167 bin 571 yeni koronavirüs vakası 6 bin 456 ölümle sonuçlandı. 76 bin 596 hasta iyileşti. Ölüm oranı ise yüzde 3.8 civarında.

60-70 yaş arasında yüzde 3.6 ve 70 yaş üzerinde yüzde 11 civarında olan ölüm oranı 60 yaşın altında yüzde 1.3 ve 50 yaşın altında yüzde 0.4  oranına düşmektedir. Yani genç nüfusta ölüm oranı düşüktür.

Ancak kişinin yaşı ne olursa olsun ciddi kalp damar hastalığı varsa koronavirüse bağlı ölüm oranı yüzde 13.2 diyabet varsa yüzde 9.2 ve kanser hastasıysa yüzde 7.6 oranına yükselmektedir.

Hodgkin dışı lenfoma, kronik lenfositik lösemi, akut miyeloid lösemi, akut lenfoblastik lösemi ve multipl miyelom gibi kan maligniteleri bulunan hastalar, kemik iliği nakil hastaları, aktif kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi uygulanmakta olan tüm kanser hastaları; yeni koronavirüs konusunda daha dikkatli olmalı.

Kanser tedavisi tamamlanmış ve sağlığına kavuşmuş hastaların riski, çok daha düşük. Ancak kemoterapi ve radyoterapinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri, bazen beklenenden uzun sürebilir. Bu nedenle; bu hastaların tedavi sonrası iki ay daha dikkatlerini en üst düzeyde tutmaları gereklidir.

COVID-19’dan korunma yolları nelerdir?

Aktif kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi tedavileri devam eden hastalar kesinlikle tedavilerine ara vermemeli. Kanser hastalarının kapalı mekanlardan mümkün olduğunca uzak durmaları gerekir. Açık havada virüsün yayılma riski olmadığı için maske takmak gereksizdir, ancak kapalı mekanlarda (otobüs, tren, sinema salonları, alışveriş merkezleri, spor alanları, restoranlar vb.) bulunması gereken kanser hastaları ağız ve burun bölgesini tam kapatan maske takmalı.

Ell teması kaçınılmaz olduğu için ellerin; yüz ve ağız, burun ile temas etmemesine dikkat etmek gereir. Elleri sık sık en az 20 saniye sabunla yıkamak veya yüzde 60 alkol içeren solüsyonlar ya da dezenfektanlar kullanmak korunma açısından çok önemlidir.

Hastalar açık havada gezebilir

Kanser tedavisi gören hastalar yurt dışı seyahatinden kaçınmalı. Tedavileri devam eden kanser hastalarının,  hastalık belirtileri olmasa da yeni koronavirüs taşıyıcılarının kuluçka döneminde bulaşıcı olma özelliğinin devam ettiği göz önünde tutularak kalabalık yerlere gitmemeleri ve ziyaretçi kabul etmemelerinde fayda var. Açık havada yapılacak gezinti ise tavsiye ediliyor.

Tedavisi devam eden hastalara beslenme önerileri:

  • Günde en az 2.5 litre sıvı tüketin.
  • Kefir, bağışıklık sistemi için çok yararlıdır ve tedaviler esnasında güvenle kullanılabilir. Mümkünse evde hazırladığınız kefiri günde 2 bardak olarak içebilirsiniz.
  • Propolis içeren solüsyonlardan günde bir kez tüketebilirsiniz.
  • Suyun içine bir adet limon koyun. Limon hem içerdiği C vitamini nedeni ile virüslere karşı koruyucudur hem de daha fazla miktarda su içmenizi sağlayabilir.
  • Öğünlerinizde mutlaka sebze ve yeşillik içeren salatalar olmalıdır.
  • Meyve ve sebzeleri kullanmadan önce dikkatlice yıkayın.
  • Kemoterapi esnasında tüketilmesi önerilmeyen greyfurt ve nar suyu haricindeki meyve sularını taze olmak kaydı rahatlıkla içebilirsiniz.
  • Deniz suyu içeren burun damlalarını gün içinde sık sık kullanarak ve tuzlu ya da karbonatlı su ile gargara yaparak, virüsün boğaz ve burun mukozasına yapışmasını engelleyebilirsiniz.
  • Dirseklerinizi de kapsayacak şekilde, gün içinde sık sık ellerinizi en az 20 saniye yıkayın.
  • Sigarayı kesinlikle tüketmeyin ve içilen ortamlarda bulunmayın.
  • Zerdeçal ve zencefilin, ağız yoluyla emilimi yüksek olmasa da bağışıklık sistemi için yararlıdır. Salatalara ekleyerek ya da yoğurt ile tüketebilirsiniz.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir