- Birce Akalay’dan yapay zekaya gerçek güzellik çağrısı! - 23 Nisan 2024
- Ayakkabı Dünyası Sezona Özge Özacar’lı Lansman ile Adım Attı - 23 Nisan 2024
- Anneler Günü’nde sevginizi Jumbo ile taçlandırın! - 23 Nisan 2024
KIŞIN YAŞANAN İŞİTME KAYBI BELİRTİLERİNE DİKKAT!
Prof. Dr. Özcan Öztürk
Kışın geçirilen üst solunum yolu hastalıkları, iç ve orta kulağı etkileyerek ani işitme kaybına da yol açabiliyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Özcan Öztürk, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Ani işitme kaybı, öncesinde bilinen işitme problemi olmayan bir kişide aniden ortaya çıkan sorundur. Çoğunlukla tek kulağı bazen de her iki kulağı etkiler. İşitme testlerinde birbirini takip eden üç frekansın her birinde en az 30 desibel veya daha fazla kayıp görülür.
Özellikle soğuk havalarda yaygın olarak gördüğümüz nezle-grip gibi enfeksiyonlar, üst solunum yolları mukozasında şişlikler oluşturarak sinüslerin ve östaki tüpü vasıtasıyla orta kulağın havalanmasını bozabilir. Bu durumdaki hastalarda kulak tıkanması, işitme kaybı şeklinde şikayetlere yol açar. Ayrıca orta kulak iltihabı da bu enfeksiyonlar sonrası sıkça gördüğümüz işitme kaybı nedenlerindendir. Tedavi edilmesi sonrasında sorunsuz olarak iyileşir.
Ani işitme kaybı, hasta tarafından genellikle işitmede azalma veya tamamen kaybolma şeklinde fark edilir. Kulakta uğultu, çınlama ve dolgunluk hissi de olabilir. Bazen baş dönmesi bu eşlik edebilir.
Oksijen tedavisi uygulanıyor
Ani işitme kaybında hiç tedavi başlanmasa dahi yüzde 50’lerin üzerinde kendiliğinden iyileşme ihtimali mevcuttur. Ancak erken tanı ve tedaviyle bu oran yüzde 80-85’leri bulunur. Tedaviye başlamanın geciktiği durumlarda iyileşme ihtimali de azalır. Bilinen en etkili yöntemler kortizon kullanımı ve hiperbarik oksijen tedavisidir.
Kortizonlu ilaçlar damardan, ağızdan hap olarak veya orta kulağa enjeksiyon şeklinde uygulanabilir. İleri yaş grubu hastalar, ani işitme kaybına eşlik eden baş dönmesinin varlığı, damarsal risk faktörleri, şeker hastalığı, alkol ve sigara kullanımı ve tedaviye geç başlanılması açısından risk taşır.
