Gebelerde koronavirüs endişesi farklı sorunlar yol açabiliyor

Virüsün anne karnından bebeğe geçtiğine dair kanıt yok

Geçmişte yaşanan SARS, MERS salgınlarından elde edilen deneyime dayanarak COVID-19’un da gebelerde daha ağır seyredebileceğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, asıl önemli noktanın  endişeye bağlı olarak yaşanabilecek sorunlar olduğunu söyledi.

COVID-19’un özellikle gebelerde etkisi ile ilgili olarak henüz çok az şey biliniyor. Ancak gebelik döneminde yaşanabilecek her türlü sorunun hem anne, hem de bebeğin sağlığı açısından önem taşıdığı için enfeksiyondan korunabilmek adına gebelerin çok daha dikkatli olması gerekiyor.

Prof. Dr. Erkut Attar

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, Gebelerin Covid-19’a yakalanma riskinin genel popülasyonuna göre daha yüksek görünmediğini ancak hastalığı ağır geçirme risklerinin bulunduğunu söyledi:

Hastalığa yakalanma endişesi erken doğum ya da düşük riski gibi tehlikeli olasılıklara yol açabiliyor. Pozitif olan bir anne adayının ilk 10 hafta ilaç kullanması çocuk için risktir. Ancak 10’uncu haftadan sonra böyle bir risk oluşturacağına dair bir kanıt bulunmuyor.

Kontrol süreleri uzatılıyor

Mümkün olduğunca takipleri için çok gerekli değilse kontrole çağırmıyoruz ya da kontrol aralıklarını uzatıyoruz. Ancak bu arada koronavirüsten korunmak adına bazı önemli gelişmelere sebep sorunları da göz ardı etmemek gerekiyor. Gebelikte 12. hafta çok önemlidir. 16. ve 20. haftalar da takip gerektirir. 34. haftaya kadar ayda bir olan kontrolleri 1.5 ayda bire, iki haftada bir yapılması gereken kontrolleri üç haftada bire çıkartarak gebelerin hastane ortamına çok girmemesine özen gösteriyoruz. Hastaneye geldiklerinde de kontrollerini diğer hastalarla ve çalışanlarla temas ettirmeden özel alanlarda yapıyoruz.

COVID-19 hastası bir anne normal doğum da yapabilir ancak doğum sırasında ve hemen sonrasında annenin temasla bebeğe hastalık geçirme riski bulunuyor. Bunun için de doğum öncesinde hazırlıkları çok iyi yapıyoruz.

Salgınla beraber yeni başladığımız tüp bebek tedavilerini durdurduk ancak sona yaklaşan tedavileri salgından hemen önce tamamlayarak bitirdik. Önümüzdeki birkaç ay sonra şartlar normale dönmeye başladıkça tedavilerini yarıda bıraktığımız hastalarımızın tedavilerini tamamlayabileceğiz. Çok uç sınırda olan vakalar hariç diğer hastalarımızın tüp bebek tedavisinde başarı şansını kaybetmeleri olasılığı hemen hemen yok. Ancak, bu uç hastalar için de son dönemde yeni tedavi yöntemleriyle başarı elde edilebiliyor. Kar-zarar hesabı yapıldığında, bizler için öncelikli olan insan ve toplum sağlığıdır. Yapılması o an zorunlu olmayan bir işlem için Hastayı riske atmak asla doğru değildir.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir