‘Doğum sonrası depresyonu’na girdiğinizi nasıl anlarsınız?

Doğum sonrası depresyonun 6 belirtisi

Dr. Gökşen Yüksel Yalçın

Doğum sonrası depresyon, yeni doğum yapmış annelerin yüzde 10-20’sinin karşı karşıya kaldığı psikiyatrik bir hastalık. Fiziksel ve duygusal olarak değişikliklere yol açıyor, tedavisiz kaldığında hem annenin hem bebeğin yaşam kalitesini bozuyor. Üstelik sanılanın aksine ‘lohusalık dönemi’yle sınırlı değil. Doğum sonrası depresyonun annelik hüznü ile karıştırılmamasının önemli olduğunu vurgulayan Acıbadem Bakırköy Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gökşen Yüksel Yalçın “Annelik hüznü doğumdan sonra başlar, duygusallıkta artış vardır ve 2-3 haftada ortadan kalkar. Sıklıkla tedaviye ihtiyaç duyulmaz” dedi.

Doğum sonrası depresyonu ise psikiyatrik bir hastalık olduğunu, yaklaşık üç hafta içinde şikayetler ortadan kalkmazsa mutlaka tedavi gerektirdiğini vurgulayan Yalçın, en sık görülen altı belirtiyi anlattı.

1-İlgi ve istek kaybı: Yeni anne daha önce keyif aldığı hiçbir şeyden keyif alamaz hale gelir. Sosyalleşmekten, yakınlarıyla görüşmekten kaçınır. İçinden bir şey yapmak gelmez. Bebeğiyle kaliteli zaman geçiremez. 

2-Yetersizlik ve suçluluk duyguları hissetmek: İçinde bulunduğu durum nedeniyle bebeğiyle yeterince  ilgilenemeyen annede suçluluk duyguları gelişebilir. Bu,  anneyi hem daha mutsuz yapar hem de sosyal ilişkilerinde belirgin bozulmaları beraberinde getirir.

3-Özbakımda azalma: özbakım belirgin azalır ve anne gün boyunca saçını dahi taramaz, dişini fırçalamaz, duş almaz. Çevresinden gelen tepkilerle toparlansa da eski haline geri döner.

4-Yoğun ağlamalar: Ağlamalar yoğundur ve hem hasta hem de çevresi tarafından dikkat çekicidir. Hasta bu ağlamalarla başedemez. Durumsal olmaktan çıkıp her şeye ağlama şekline dönüşebilir.

5-Uyku ve iştahta bozulma: Yenidoğan bebekle birlikte annenin uykusunun bozulması beklenir ya uyumak istese de uyuyamaz ya da aşırı uyumak ister. İştah kaybı olabildiği gibi, aşırı yemek yeme hali de dikkat çekicidir.

6-Ölüm düşünceleri: Annede gelişebilecek kendisine veya bebeğine dair ölüm düşünceleri tehlikelidir. Bu düşüncelerin varlığı, plana ve hatta eyleme dökülmesi acil psikiyatrik tedavi gerektirir.

Bu hurafeler sorunu büyütüyor!

  • Lohusalık dönemi ile sınırlı! YANLIŞ : Doğum sonrası depresyon, sanılanın aksine ‘lohusalık dönemi’ ile sınırlı değil. Bu yanlış inanış hastalığın tedavisini geciktiriyor.
  • Tedaviye gerek yok! YANLIŞ : Doğum sonrası depresyonun psikiyatrik tedavi olmaksızın kendiliğinden geçeceğine dair olan yanlış inanış da sürecin uzamasına yol açıyor.
  • Emzirirken ilaç kullanılamaz! YANLIŞ : Emzirme sürecinde psikiyatrik ilaç kullanılamayacağı şeklindeki hatalı inanış annelerin yaşam kalitesini bozmakla kalmıyor, bebek ve annenin ilişkisini zora sokuyor. Emzirme ürecine zarar vermeyen, bebeği de dikkate alan bir tedavi uygulanabiliyor. 

Doğum sonrası depresyonun 10 nedeni!

  1.  Erken veya ileri yaştaki evlilikler, istenmeden yapılan evlilikler
  2. İstemeden/plansız gebelik
  3. Cinsel travma öyküsü
  4. Anne adayında diyabet, hipertansiyon, nörolojik hastalıklar, ortopedik sorunlar vb.
  5. Önceki gebeliklerde düşük veya anne karnında bebeğin ölmesi
  6. Erken doğum, travmatik doğum öyküsü, bebekte gelişim kusurunun olması
  7. Bebekte doğum sonrası yoğun bakım ihtiyacının olması, her türlü bebek kayıpları
  8. Düşük sosyoekonomik koşullar
  9. Yeterli sosyal desteğin olmaması
  10. Birinci derece akrabalarda gebelik ve doğum sonrası psikiyatrik öykü varlığı



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir