Beyin ameliyatı başarısını artıran dört önemli gelişme

Anestezi altında bile beyin fonksiyonları takip edilebiliyor

Beyin tümörüne yol açan pek çok neden var. Genetik faktörlerin yanı sıra vücudun başka yerinde kanser oluşumu, hava kirliliği, toksik maddelerle iç içe olmak ya da gıdalardaki koruyucu maddelere fazla maruz kalmak da riskler arasında bulunuyor. Tümörlerin tedavisinde, son 30 yıldaki teknolojik gelişmeler sayesinde artık daha başarılı sonuçlar alındığını söyleyen Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, “Önemli olan, hastayı yaşam kalitesini düşürmeden tedavi etmek” dedi.

Çığır açan teknolojiler

Beynin nasıl işlediği hala gizemini koruyor olmasına karşın bu alanlarda baş döndürücü teknolojik gelişmeler yaşandı. Bu sayede hasta uyanıkken bile beyin operasyonu yapılabilmek mümkün. Beynin fiziksel yapısının en ince detaylarına kadar haritalanmasını sağlayan teknolojiler, istenmeyen yaratma olasılığını da neredeyse sıfıra indiriyor.

Beyin tümörlerinin tedavisinde daha önce hayal bile edilmeyen olanakları mümkün kılan bu gelişmeler ‘nöroradyolojik görüntüleme’, ‘nöronavigasyon’, ‘nöromonitorizasyon’ ve ‘intraoperatif görüntüleme yöntemleri’ olarak dört ana başlıkta toplanıyor.

  • Nöroradyolojik görüntülemeyle gizli detay kalmıyor

Beyinde herhangi bir sorun olup olmadığı nörodradyolojik görüntüleme metotları (yüksek geliştirilmiş manyetik rezonans görüntüleme) ile tespit ediliyor. Bu sayede beyindeki bir tümöre nereden yaklaşılması gerektiği netleştirilebiliyor.

  • Nöronavigasyon: En hassas organdaki yol gösterici

Beyin tümörü olan bir hastayı ameliyat ederken nöronavigasyon sistemlerini kullanarak, en kısa yoldan lezyonun olduğu noktaya müdahale edilebiliyor. Böylece beynin sağlıklı bölümlerine dokunmadan tümöre erişilip, çıkarma işlemi yapılabiliyor.

  • Nöromonitorizasyon: Anestezi altında tanımlanabilen beyin fonksiyonları

Elektrofizyolojik olarak çalışan beyin, çok fonksiyonlu bir organ. Andan çok daha kısa bir zaman içerisinde birçok karmaşık komutu örgütleyebilen beynimizde milyonlarca hücre birbirleriyle elektriksel akımların iletimi sayesinde haberleşiyor. İşte bu durum, geliştirilen nöromonitorizasyon teknikleri sayesinde ameliyat sırasında dahi cerrahlara yol gösteriyor. Dolayısıyla ameliyattan sonraki durum da öngörülebiliyor. Giderek gelişen bu yöntemin beynin en ince kıvrımlarında sonuç vermemesi durumunda ise bu kez hasta ameliyatın belirli bir noktasında 40 dakikalığına uyandırılıyor. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra hasta yeniden uyutuluyor.

  • Ameliyathaneden çıkmadan ölçülebilen başarı

Ekip, ‘intraoperatif görüntüleme yöntemleri’ni kullanarak daha ameliyat sırasında operasyonun etkinliğini tespit edebiliyor. Ultrason, MR, ya da tomografi, ameliyat esnasında kullanılan intraoperatif görüntüleme yöntemleri arasında yer alıyor.

Bu belirtiler beyin tümörü varlığını düşündürüyor

  • Baş ağrısı, bulantı, kusma
  • Görme kaybı ya da görme alanında daralma
  • Kol ve bacakta kuvvet kaybı
  • Yürüme ve denge bozuklukları, kişi otururken ayağa kalktığında yaşanılan baş dönmesi atakları, kendini iyi hissetmeme, başında bir ağırlık olması hissi
  • Unutkanlık
  • Daha önce görülmemiş epileptik nöbetlerin ortaya çıkması.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir