Beden ve ruh sağlığı için evdeki vaktinizi iyi değerlendirin

Evde verimli zaman geçirmenin püf noktaları!

COVID-19 salgını, tüm dünyada yaşam şekillerini etkiledi. Sportif, sosyal, kültürel organizasyonların iptal edilmesi, sinema ve alışveriş merkezlerinin kapatılması, okulların tatil edilmesi, karantina uygulamaları ile ‘evde birlikte zaman geçirme’ kavramını hatırladık. Tüm bu gelişmelerin herkesin hayatında köklü değişikliklere yol açtığını belirten uzmanlar, evde geçirilecek zamanın daha verimli kullanılması için tavsiyelerde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, gündelik yaşamdaki bu değişikliklerin ruh sağlığını etkilediğini söyledi.

Bu yeni yaşam şartlarından ne şekilde etkilenileceğini, bireylerin kişilik özellikleri ve ailenin yapısı belirleyecek. ‘Sıkıntıdan patladım, bu virüs hikayesi ne zaman bitecek’ diyerek eski günlerini özleyenler de olacak. ‘Virüs sayesinde ailece bir araya geldik, keyfini yaşıyoruz, birbirimizi daha iyi tanımaya, anlamaya başladık, keyfim yerinde’ diyen de…

Cicim günleri bitecek mi?

Bu cicim günleri geçtikten sonra ilerleyen günlerde, özellikle evin hareketli, arkadaş çevresi geniş, dışarıya alışık bireyleri sıkılmaya başlayacak. Bu dönem, kardeşler arası tartışmalara, anne baba ile çocuklar arasındaki anlaşmazlıklara şahit olacağız. Herkes kendi odasına çekilecek. Ellerindeki cep telefonları ve bilgisayarlar en büyük yardımcıları olacak. Bir süre sonra bu durum da sıkıcı hale gelecek. Aile bireyleri odalarından çıkıp, diğer bireylerle iletişim kurmaya ve sohbet etmeye başlayacaklar. Daha önce hiç yapmadıkları sohbetleri keyifle yapmaya, bilgisayar oyunları dışındaki oyunları da oynamaya başlayacaklar.

  • Ani sinirlenmeler ve öfkenin önüne geçmek için düzenli uyku ve sağlıklı beslenme şart. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişebilir. Gece uykusundan taviz vermeden uyunan 7-8 saatlik bir uyku, bağışıklık sistemini güçlendirip vücudun direncini arttıracaktır.
  • Evde gün boyu sürekli tatlı, çerez, abur cubur yemekten uzak durun.
  • Hareketsiz kalmayı engellemek ve fiziksel olarak formda kalmak adına spor aktivitesi olarak egzersizler, ağırlık çalışmaları, esneme hareketleri, yoga yapılabilir. Aletsiz olarak ya da basit aletlerle bu aktiviteler düzenli bir şekilde sürdürülebilir.
  • İlgi alanınıza uygun kitaplar okumak, zevkinize göre filmler, diziler, belgeseller, bir taraftan stresle baş etme becerinizi güçlendirirken, kendinizi keşfetmek ve geliştirmek için katkı sağlayabilir.
  • Ailemiz ile ilişkileri geliştirmeye odaklanabiliriz. Zorunlu evde kalış bu döngüyü kırmak için de bir fırsat olabilir.
  • En büyük tehlike TV ve internet. Sürekli salgınla ilgili güncel haberleri izlemek, kaygıyı artırır. Özellikle küçük çocuklarda daha fazla endişeye yol açabilir. İnternet bağımlılığı diğer bağımlılıklardan daha masum değil.
  • Bol bol sohbet edin, şakalaşın, konuşmaktan yorulduğunuzda birlikte oynayacağınız kutu oyunları ile neşeli zamanlar geçirin. Kendinizle ve sevdiklerinizle samimi bağlar geliştirip güzel anılar oluşturmak hem ilişkilerinize hem de sağlığınıza iyi gelecektir.
  • Uzun süre dar bir alanı paylaşmak beraberinde bazı riskler de getirir. Tahammül azalır, çiftler birbirlerinden sıkılabilir.  Farklı aktiviteler yapmak, ilişkide nefes almalarını sağlar. Birlikte bir şeyler yapılacaksa da birbirini iyi hissettirecek eylemler, neşeli eğlenceli uğraşlar tercih edilmeli ki ilişki canlılığını kaybetmesin.
  • Sahip olduklarımızın farkına varmak, değerini bilmek, korumak, şükretmek, sevgimizi ifade etmek ve ilişkilerimize sahip çıkıp geliştirmek için çok iyi bir fırsat.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir