Bebek ve çocuklarda doğru ateş ölçümü nasıl yapılmalı?

‘Dünyanın Ateşini Düşürüyoruz’

Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele için Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği ve Nobel İlaç el ele verdi. ‘Dünyanın Ateşini Düşürüyoruz’ projesi kapsamında; 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde doğan 4 bin bebek adına TEMA Vakfı aracılığıyla Gaziantep Balıkalan’daki Umut Ormanı’na 4 bin fidan bağışlandı.

‘Dünyanın Ateşini Düşünüyoruz’ projesinin tanıtıldığı basın toplantısı; Çevre ve Doğa Programları Yapımcısı Güven İslamoğlu moderatörlüğünde, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl ve Nobel İlaç Genel Müdürü H. Hakan Şahin’in katılımı ile gerçekleşti.

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği; hem bebek ve çocuklarda ateşli hastalıklarla ilgili doğru bilgilerle farkındalık yaratmak hem de küresel ısınmaya dikkat çekmek amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Toplum genelinde ateşli hastalıklarda ateşi düşürme ile ilgili akılları karıştıran pek çok bilgi kirliliği yer almaktadır. Dernek, farkındalık sağlayarak ateşin verdiği zararlardan bebek ve çocukları koruyabilmeyi hedeflemektedir.

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl; bebek ve çocuklarda ateş yönetimi hakkında şu bilgileri verdi:

Prof. Dr. Zafer Kurugöl

Çocuklarda ateş çok sık görülmektedir. Aileleri ve hekimleri endişelendiren, hatta telaşa neden olan bir hastalık belirtisidir. Burada önemli nokta, ateşin bir hastalık değil, bir ‘hastalık belirtisi’ olduğudur. Vücut sıcaklığının normalin üstünde ölçülmesi olarak tanımlanan ateş; en sık enfeksiyon hastalıklarında yükselmekte ama enfeksiyon dışı birçok hastalıkta da ortaya çıkabilmektedir.

Yaşa göre vücut ısısı değişir mi?

Normal vücut sıcaklığı, kişiden kişiye değişir. Ateş, kişinin yaşına, ölçümün yapıldığı saate, ölçümün yapıldığı vücut bölgesine, kişinin aktivite düzeyine, çevre ısısına, adet döngüsünün evresine göre değişiklik gösterir. Bebeklerde vücut sıcaklığı daha yüksektir. Bebeklikten itibaren bir düşüş olur ve bu hafif düşüş ergenlik sürecine kadar devam eder. Kızlarda 13-14, erkeklerde 17-18 yaşlarda sabit hale gelir. Vücut sıcaklığı, ölçümün yapıldığı saate göre de değişiklik gösterir. Sabah 06.00 sıralarında en düşük, akşamüstü 18.00’de ise en yüksektir.

Sağlıklı bir insanda koltuk altı ısısı 35.7-37.3 °C arasında değişmekle birlikte ortalama 36.4 °C’dir. Makattan ölçülen vücut sıcaklığı, koltuk altından ölçülenden 0.5-1 °C daha yüksektir. Yine, ağızdan ölçülen vücut sıcaklığı koltuk altından ölçülenden 0,5°C daha yüksektir. Nereden ölçülürse ölçülsün 38°C üzeri ateş kabul edilmektedir.

Hangi ateş ölçeri tercih etmeli?

En doğru ölçüm metodu termometre (derece) kullanmaktır. Dijital termometreler kullanılmaktadır. Ölçüm; koltuk altından, makattan, ağızdan, kulaktan veya alından yapılabilmektedir. Son zamanlarda aileler ve sağlık kuruluşları tarafından en çok tercih edilen yöntemlerden biri infrared termometrelerle kulaktan ateş ölçümüdür.

Covid-19 pandemisi nedeniyle bazı yerlerde tarama amacıyla alından veya koldan ölçüm yapılmaktadır. Alından ölçüm çocuklarda bireysel kullanım için önerdiğimiz bir yöntem değildir. Yine bazı akıllı telefonların ateşin izlenmesine izin veren uygulamaları mevcuttur, bunların kullanımı da önerilmemektedir. Kulak termometreleri, pratik ve hijyenik olması, ölçümün iki saniye gibi kısa bir sürede yapılması gibi avantajları nedeniyle sık kullanılmaktadır.

Kulaktan ölçülen vücut ısısı makattan ölçülene yakındır, gerçek vücut ısısı hakkında doğru sonuç vermektedir. Ancak, kulak tüpleri veya kulak enfeksiyonu olması ölçümün doğruluğunu etkileyebilmektedir. Kulak enfeksiyonu varlığında normalden daha yüksek ölçüm yapılabilmektedir. Soğuk bir günde dışarıda bir ölçüm yapılıyorsa, kulak sıcaklığını ölçmeden önce 15 dakika beklenilmesi önerilmektedir.

Yüksek vücut ısısı nelere sebep olabilir?

Ateş, vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği yanıtın bir parçasıdır. Bağışıklık sistemi aktive olur, bazı mikropların çoğalması durur veya azalır. Ancak ateşin yükselmesi; oksijen ihtiyacını artırır, bazal metabolizmayı hızlandırır, kanda hemoglobinin oksijen çekim gücünde azalmaya neden olur. Huzursuzluk, halüsinasyon görmeye yol açabilmektedir.

Ateşli çocukların yüzde 3-5’i havale geçirebilmektedir. Genellikle, vücut ısısı 38.6°C’nin üzerine çıktığında ateşin dezavantajları başlar. 38.6°C’nin üzerinde olduğunda mutlaka düşürülmelidir. Huzursuzluk, halsizlik, ağrı gibi şikayetler varsa, çocuk zayıf veya kansızsa, nörolojik hastalığı, kalp, akciğer hastalığı varsa veya yanık, kafa travması gibi durumlar söz konusu ise 38.6°C’yi beklemeden ateş düşürülmelidir.

Ateş nasıl düşürülür?

Ateş düşürücüler çocuğun konforunu iyileştirmekte, ağrısını ve su kaybını azaltmakta böylece vücudun susuz kalmasını önlemektedir. Yapılacak ilk şey sıvı alımını artırmak, aktiviteyi azaltmak ve ateş düşürücü ilaç vermektir. Ateşli bebeğin üstündeki giysiler çıkarılmalı, uygun dozda ateş düşürücü ilaç verilmelidir. Ateşi yüksek olan çocuğun üstünün örtülmesi, daha çok giydirilmesi önerilmez. Soğuk uygulama yapılması da önerilmez. Çünkü ateşi yükselen çocukta, ısı tasarrufu sağlamak amacıyla, el ve ayak damarlarında büzülme olmaktadır. Bu nedenle, ateşlenen kişinin elleri, ayakları buz gibidir. Soğuk uygulama ilaç verildikten en az 30 dakika sonra yapılmalıdır. Ilık su uygulaması veya ılık su ile banyo şeklinde yapılmalıdır.

Sirke ile vücudu silmek veya banyo suyuna alkol eklenmesi gibi uygulamaları tavsiye ediyor musunuz? 

Banyo suyu sıcaklığı 30-32 °C olmalıdır. Buzlu ya da soğuk su ile banyo yapılması, alkol, kolonya veya sirke ile vücudu silmek veya banyo suyuna alkol eklenmesi kesinlikle önerilmemektedir. El ve ayakları buz gibi olmasına rağmen vücut iç ısısı daha da yükselecektir.

Parasetamol ve ibuprofen, çocuklarda ateş tedavisi için onaylanmış, rehberlerde önerilen ateş düşürücü ilaçlardır. Aspirin, erişkinlere verilebilmektedir ama 16 yaş altı çocuklarda Reye sendromu diye bilinen karaciğer yetmezliği ve ölüme sebep olan tablo ile ilişkisinden dolayı önerilmemektedir. Mide, bağırsakta kanamaya da yol açabilmektedir.

Ülkemizde bir ara yaygın olarak kullanılan nimesülid, 12 yaş altı çocuklarda kullanılamaz. Ayrıca metamizolün verilmesini de önermiyoruz. Aksi halde, hipotermi ve karaciğer hasarı ortaya çıkabilmektedir.

İbuprofen, tedavi dozlarında nadir de olsa gastrit, hazımsızlık, mide kanaması, cilt döküntüleri, akut böbrek hasarına neden olabilmektedir. Altı aydan küçük bebeklere, böbrek toksisitesi riski nedeniyle önerilmemektedir. Altı aydan büyük parasetamole yanıt vermeyen bebeklerde kullanılabilmektedir. Ancak çocuğun susuz kalmamasına dikkat edilmelidir. Üç aydan küçük bebeklerde doktor önerisi ile kullanılmalıdır.

Bazı hekimler, parasetamol ve ibuprofeni birlikte veya dönüşümlü kullanma eğilimdedirler. Ancak bu tedavinin daha yararlı olduğu hakkında yeterli kanıt yoktur. Tam tersine, zehirlenme riskini artırır.

Bunlara dikkat!

Antibiyotikler ateş düşürücü değildir. Üç aydan küçük bebeklerde ateş, çok ciddi enfeksiyon belirtisi olabilmektedir. Hemen en yakın sağlık kuruluşuna acilen başvurmanız gerekir. Yine 2 yaş altındaki bebeğiniz ateşlendiyse, ateş düşürücü ilaç verdikten hemen sonra doktorunuza başvurunuz.

Çocuğunuzun ateşi; 40 °C’nin üzerinde ise;

  • İnleme veya aşırı huzursuzluğu varsa
  • Genel görünümü kötüyse
  • Uyku eğilimi varsa veya zor uyandırılıyorsa
  • Dalgın veya sayıklıyorsa
  • Sürekli kusuyorsa
  • Cildinde mor döküntüler oluşuyorsa
  • Boyun kısmında ve ensesinde sertleşme varsa
  • Bıngıldağı kabarık ise
  • Zor nefes alıp veriyorsa veya daha önce havale geçirmişse

en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.

Nobel İlaç Genel Müdürü Hakan Şahin

Nobel İlaç Genel Müdürü Hakan Şahin ise “Dünyanın ateşini düşürmek tüm sektörlerin ana gündem maddesi olmalı” diyerek şu bilgileri paylaştı:

‘Sağlık için değer’ misyonumuzla yolumuza emin adımlarla devam etmekteyiz. Dünyanın kaynakları sonsuz değil. Nüfus artışı ve kontrolsüz endüstrileşme, ormanlardan madenlere, minerallerden toprağa, havadan suya birçok doğal kaynak için tehdit oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler raporuna göre, bir milyon bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

‘Dünyanın Ateşini Düşürüyoruz’ projesi, küresel ısınmaya karşı mücadele etme karalılığımızın bir başka göstergesidir. Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde Türkiye’de doğan 4 bin bebek adına Gaziantep Balıkalan’da fidan dikilmesine aracılık etmekteyiz.

Yurt dışında faaliyet gösterdiğimiz 20 ülkede de çocuklarımız ve dünyanın ateşini düşürmeye destek olma konusundaki kararlılığımızı da özellikle vurgulamak istiyorum.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir